TRABZONSPOR VE İBRAHİM CEVAHİR ANISINA!

 Geçmişte yaşadığımız anılar, bizim en değerli hazinelerimizdir. Zamanın akışıyla birlikte bu anıları gündeme taşımazsak geçmişimizi öğrenme şansımız yoktur. Bu noktada, anı ve hatıraları not alarak günümüzde paylaştığımızda canlılığını korur, zamanın tutsağı olmaktan kurtarır bizi. Geçmişte yaşanılan her anı birer hazine sandığı gibidir. İçlerinde gizlenmiş heyecanlar, sevinçler, hüzünler ve öğretiler bulunur. Atalarımızın yaşadığı her deneyimler, bizim bugünkü düşünce yapımızı ve davranışlarımızı şekillendirir. Dolayısıyla bu anıları kaydetmek, sadece geçmişe değil, aynı zamanda geleceğe de bir yolculuktur. Gelecek nesillere bırakılacak bir mirastır.

           Trabzonspor 2 Ağustos 1967 de kuruldu. Günümüze kadar çok sayıda Başkan ve yönetici olarak görev yaptı. Bu isimlerden biri olan Çaykaralı ve ülkemizin efsane isimlerinden büyüğümüz merhum İbrahim Cevahir’in kendi söylemlerini içeren, "TARİHE NOT DÜŞÜYORUM" isimli kitaptan okuduğum Trabzonspor ile ilgili hatıratlarından bazılarını siz değerli okuyucularımızla paylaşarak, güncel tarihe not düşerek geçmişe doğru bir yolculuğa çıkacağız. Merhum İbrahim Cevahir Trabzonspor’un İstanbul temsilcisi, kendi ifadesi ile Trabzonspor sigortası gibi idi. Trabzonspor adına çok riskli ve farklı işlere el attığına şahitlik etti... 

           ANI-1:
           TRABZONSPOR FUTBOLCUSU KADİR'İN KAÇIRILMA HİKÂYESİ
           Trabzonspor’da Şamil Ekinci döneminde yönetim kurulunda görev alan İbrahim Cevahir, 1973 yılında Ümit Milli Takımla Bulgaristan’dan dönen futbolcu Kadir'in Fenerbahçe tarafından kaçırıldığını duyar. Futbolcu Kadir özellikle savunma ve kafa toplarında çok yetenekli bir futbolcudur. Cevahir, o dönemin Fenerbahçe Başkanı merhum Emin Cankurtaran beyi arayarak derhal serbest bırakılmasını için telefonda restleşerek farklı bir yöntemle inşaatını üslendiği Cerrahpaşa hastanesine getirir. Kendisine iki seçenek sunar, “Kadir için 2,5 milyon vereceksin, ya da hemen uçak biletini alıp cebine harçlığını koyarak hemen Trabzon'a göndereceksin”  diyerek gözdağı verir. Cankurtaran, Kadir’in kaçırılmasına pişmanlık duyarak futbolcuyu Trabzon’a gönderir. Bu şekildeki bir eylem ile İbrahim Cevahir, becerisini ve gücünü ispatlamış oldu…

           ANI 2:
           TRABZONSPOR' A BAĞIŞI 
           Mehmet Ali Yılmaz döneminde İbrahim Cevahir’in kardeşi Mehmet Cevahir yönetim kurulunda bulunuyordu. Bir dairenin 300 bin TL olduğu dönemde Trabzonspor’a 3 milyon 800 bin lira katkıda bulundular. Daha sonra Mehmet Ali Yılmaz'ın talebi üzerine alacaklarını silerek Trabzonspor’a hibe ettiler...                  

           ANI-3:
           HAKEMİN EVİNE ÇİÇEK VE BİR MEKTUPLA GİTMESİ
           Trabzonspor-Balıkesir spor maçında hakem Trabzonspor’un en önemli futbolcusu Ali Kemal Denizci ‘ye kırmızı kart gösterir. Futbolcu birkaç maç ceza alır. Bu cezanın haksız verildiğini düşünen Merhum İbrahim Cevahir, 2 gün sonra hakemin Levent'teki evine gider. Çiçekle birlikte ona bir mektup vererek okumasını tavsiye ederek evden ayrılır. Mektupta bir daha Trabzonspor maçlarını yönetmemesini rica eder. Ancak bunu tehdit olarak algılayan hakem, İbrahim Cevahir federasyona şikâyet eder. Dönemin federasyon başkanı Hasan Polat, İbrahim Cevahir’i federasyona çağırır.

           Federasyona gittiğinde maçı yöneten hakemin de başkanın yanında olduğunu görür. Kendisine dönerek,” Ben sana bir daha hakemlik yapmayacaksın demedim mi?
Bize attığın kazık bize yeter. Bizim maçları yönetme dedim. Şimdi söylediğimi ne sayarsan say. Trabzonspor maçlarına çıkarsan bir kazaya uğrar isek ve sen ölürsen bunlarda sana ancak bir çiçek yollar. Başka hiçbir şeyde olmaz” diyerek restini çeker ve odadan ayrılır. Bu eylemi cesaretin bir örneği ve dik durmanın, hak aramanın farklı bir yolu olarak değerlendirebiliriz…

   ANI- 4:
          Yine Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Polat'tır. Trabzonspor 1.Lige yükseldiğinde İnönü stadında Beşiktaş ile kupa maçı vardır. O dönemin en popüler hakemlerinden biri Doğan Babacan'dır. Ama İbrahim Cevahir onun Beşiktaş hastası olduğunu bildiği için Hasan Polat'tan Trabzonspor maçına verilmemesini rica eder. Ancak aynı hakem maça verilir. Herkesin gözlemine ve ortak fikrine göre Doğan Babacan'ın kötü ve taraflı yönettiği maçta Trabzonspor 1-0 yenilerek elenir. Hasan beyi tekrar arayan İbrahim Cevahir, “Gürdün mü? Ne yaptın” deyince, Hasan Polat, “ Vebali boynuna” diyerek cevap verir. Cevahir kızgınlıkla yüksek sesle , ”Vebali senin boynuna” diyerek telefonu kapatır… 

           ANI-5:
           MEHMET ALİ YILMAZ’IN BAŞKAN SEÇİLMESİ
          Trabzonspor’un o dönem Başkanı Şamil Ekinci kulüp başkanlığını bırakmak istediği açıklar. Yeni başkan için arayışlara girilir. İbrahim Cevahir, o dönemin genç ve yeni tanınan büyük işadamlarından Mehmet Ali Yılmaz’a, “Trabzonspor’a 50 milyon bağışta bulunursan seni başkan yapacağım ”der.  Yılmaz, bu teklifi kabul eder. Seçime girecekleri esnada eski Başkanların bir kısmı ve Trabzon merkezdeki bazı delegelerin Mehmet Ali Yılmaz’ın başkan olmaması yönünde kulis yaptıklarını duyunca, kongrede yaptığı uzun bir konuşma ile başkan adayı benim diyerek, delegeyi ikna eder. 104 hayır oyuna karşılık, 408 oyla seçimi İbrahim Cevahir’in yaptığı yönetim listesi kazanır. Listede Mehmet Ali Yılmaz’da vardır. Yönetim kurulunun ilk görev bölümü toplantısında İbrahim Cevahir’in tavsiyesi ve yönetim kurulu kararı ile Mehmet Ali Yılmaz Trabzonspor Başkan seçilir. Basın sözcülüğüne İbrahim Cevahir, Başkan yardımcılığına Besim Kahraman ve Saymanlığa da Eyüp Âşık getirilir.     

           Şimdiki Mehmet Ali Yılmaz tesisleri arazisi Atakoğlu ailesi tarafından satılık olduğunu öğrenirler ve metrekaresini 2 bin TL den toplam 22 dönüm yeri 44 milyona satın alarak Trabzonspor’un tapulu malı yaparlar. Bu paranın 10 bin TL sini İbrahim Cevahir, diğer 34 bin TL’yi ise Mehmet Ali Yılmaz vererek Trabzonspor’a güzel bir yer kazandırmış olurlar. Büyük harcama yapılarak tesisler bitirilir. O dönemde, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş takımlarının hiç bir tesisi yokken Trabzonspor tesis sahibi olmuş oldu. Mehmet Ali Yılmaz başkanlık dönemi başlayarak ara vermeden 12 yıl devam eder…

            ANI-6:
            PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR HİKÂYESİ
           İbrahim Cevahir’in kitaptaki anlatımında: Yönetimdeki 15 kişiden 13 tanesi günün birinde toplanarak basın sözcüsü olan İbrahim Cevahir’in İstanbul'daki Holding binasına gelirler. Başkan Mehmet Ali Yılmaz’ın bir şeyler yaptığını, ancak yönetime danışmadığını ve biz değil, hep ben dediğini bunun için yönetim kurulundan istifa etmek istediklerini söylerle. Cevahir, kendilerini bir Nasrettin Hoca fıkrası ile nasıl ikna ederek Trabzon'a geri gönderdiğini anlatıyor. O dönemde tüm gider ve harcamaları Mehmet Ali Yılmaz karşılıyordu. Konuşma tarzında biraz "Ben" ifadeleri kullansa da bir art niyeti yoktu. O sadece alışkanlık ve konuşma tarzı diyerek yönetim kurulu üyelerine kıssadan hisse bir fıkra anlattı. 

           Fıkra şöyledir: Çocuklar hocanın etrafını sararak birden çok istekte bulunmuş. Ancak içlerinden bir tanesi cebindeki harçlığı çıkararak, “ HOCAM BİR DÜDÜK AL" demiş. Nasrettin hoca pazar dönüşü etrafını çocuklar tekrar sarmış. Ama hoca sadece parayı veren çocuğun düdüğünü getirmiş. Diğerleri, “Aman Hocam hani bize” demişler. Hoca o meşhur cevabını vermiş. “Ne yaparsınız çocuklar, parayı veren düdüğü çalar" demiş. Tüm bu anıları okuduktan sonra bir kez daha merhum İbrahim Cevahir’i çok önemli bir değer olduğunu, cesareti ile duruşu ile gerek Trabzonspor, gerekse Çaykaralılar için çok güzel işler yaptığına şahit oluyoruz. Onun İstanbul’da varlığı Karadenizliler için çok önemli bir sigorta idi. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Yaptığı güzel işler ona yoldaş olsun. Sizi, Çaykara, Trabzon, Karadeniz ve yazının öznesi olan Trabzonsporlular asla unutmayacak…