hayat-ve-yasamak

HAYAT VE YAŞAMAK

Merhabalar değerli okuyucularım…

Yaşam bazen ne kadar karmaşık oluyor değil mi?

Hiç olmadık yerde istemediğimiz acıları yaşıyoruz; Annelerimizi, babalarımızı, kardeşimizi, arkadaşlarımızı, dostlarımızı ve sevgi ile bağlandığımız sırdaşlarımızı kaybediyoruz hayatta.

Dolu dolu yaşadığımız, tutunmaya çalıştığımız yaşamla aramızdaki bağ; bazen sevdiğimiz insan bile bizi çaresiz, yalnız bırakabiliyor.

Ama bu hayatı yaşamak için hepimizin bir çok nedenleri var değil mi?.

Hayat çok gizemli, çok tuhaf ve çok karmaşık görünümlü ama aslında bunu bu hale düşüren yine bizler. Mutlaka herkesin hayatında, sıkıntılar, inişli çıkışlı tepeler, düzlükler vardır. Düzlük görünüp tepe olan yerler, tepe görünüp düz olan yerler vardır yaşamımızda…

Bazen kendi kendimize sorarız değil mi?

Bu mudur hayat?

Bu mudur bizi heyecana sokan beklentiler...

İnsanın sahip olduğu tek sınırları inandıklarıdır...

Ama ne yazık ki insanın yaşamı nerede ise hep hüsran!

Hüsranı bir tek yerde kabul edebilirim: O da yaşamaya imkân varken
yaşayamamış olmakta.

Haaa işte bu demekle olmuyor ki!

Hayatımızda sevgiyi görmedikçe!

Kardeşçe dostluğu; görmedikçe!

Taştan duvarları yıkan o sonsuz, hoşgörüyü yaşamadıkça!

İnsan olma olgusunu unutup, her şeyimizi menfaat penceresinden bakabiliyorsak bu hayata, hani bize acımasızca sırtını dönen, her seferinde düşüp de bize kıs kıs gülen hayatın, sahte hayatın bizlere oynadığı bu yaşam oyunu...

Zaman, zaman bu soruyu sorarız kendimize değil mi?

Ne anlamı kalıyor ki bu sahte dünyada yaşamanın?

Ne garip insanlarız biz?

Elimizdeki değerleri göremeyip kaybettikten sonra önemini anlarız sadece. Niye her şeyi zamana bırakıp yaşamıyoruz?

Akıllıyız diye geçiniyoruz ama inanın hiç de düşündüğümüz gibi değil. Yaşamanın bir sevinci var, ölümünde öyle. Peki, yaşarken neden kıymet bilmiyoruz.

Neden?

Sevgi, dayanışma, dostluk neden yok bu oyunun içinde?

Hep bunlar olurken çevremizde! Niye dur diyemiyoruz?

İnsanın ilk önce yaşama sevinci hayatta olmaktır.

Hayat ne kadar acımasızca olsa da, bulduğunda seni hayata bağlayacak bir sevgi, bir dostluk, bir tebessüm bile yeter değil mi?

İnanın hayatımızda en büyük eksiğimizin duygularımıza esir olmamızdır.

Ama şu bir gerçek, ”Hayat, yaşama cesareti olanları sever”...

Hayatın renklerini hiç düşündünüz mü?

Yaşadığımız bu dünyada görev ve sorumluluklarımızı bilirsek, kendimizi günlerin akışına bırakmazsak, öncelikle yaşama isteğimizin farkına varırsak, sorumluluklarımızın içinde kendimizi yenilemeyi, sevgiyi ve hoşgörüyü hayatımızın vazgeçilmez olarak görürsek, hayatın insana verdiği renklerden daha fazlasını, biz hayata veririz.

Güneşin doğması ve batması için bir gün gereklidir. Ama düşünsenize, insanın içindeki güneşin doğması ve batması yaşamı boyunca kaç kez olabilir?

Aslında, insanın güneşi de dolunayı da içindedir!

Kendi ışığımızı göremez, bu ışığı nasıl canlı tutacağımızı bilemezsek, hayatımızı başkalarının düzene sokmasını bekleriz. İşte o zaman beklediklerimiz olmayınca umutsuzluk sarar hayatımızın her yanını...

Kalp; tutkularımızın yasadığı yerdir. Çok narindir, kolayca kırılır, ama inanılmaz derecede esnektir. Kalbi aldatmaya çalışmanın anlamı yoktur. Onun yasaması bizim dürüstlüğümüze bağlıdır.

Sevgi eski yaraları açmak değildir; onları kapatmaktır. Ayağa kalkıp yaşamaya devam etmek demektir…

Sevgi kusursuzlukta ısrar etmez. Ama kim olduğumuz ve nasıl davrandığımız arasındaki önemli ilişkiyi fark etmemizi sağlar…

İnsanın hayatında tıkanıp kaldığında, yüreği susup, farklı yerlere sürüklenmeye başladığında, dağlara dönmeli yüzünü bence…

Yeni patikalar yeni yollar seçmeli yüreğini ferahlatacak. Kendimizi yaşamdan uzaklaştıracak yanlışlara girmeden, şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı; sevgisiz soysuz kalarak….

İyi düşünüp geçmişte yaşadığımız hatıralarda, geleceğimizi görmeliyiz, Yan yatarken başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden mutlu olmayı beklememeliyiz…

Hiç çaresiz kalmamışsak, başkalarına nasıl çare olabiliriz ki?

Sadece kendi dertlerimizi anlatacak bir şeylerin olduğunda değil, söyleyecek bir şey bulamadığımızdan da anlayabilmeliyiz birbirimizi.

Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgimiz ve hoşgörümüz!

Hayata sımsıkı sarılmak için çok sebebimiz var. Şöyle bir çevremize bakmamız yeterli.

Geriye döndüğümüzde "Keşke" dememek için kendi mutluluğumuz için..

Kimseye muhtaç olmadan sarıldığınız hayatın size hakkettiğiniz güzellikleri yaşatması dileğiyle….

Selam ve sevgilerle

 

Müşteri destek ekibimiz sorularınızı cevaplamak için burada. Bize herşeyi sorabilirsiniz. WhatsApp ile size anında dönüş yapılacaktır.
Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?