Çaykara-Dernekpazarı Kültür Ve Dayanışma Derneği
Çaykara ve Dernekpazarı için; büyük fedekarlıklar yapmışlardır. Yöre için, özellikle; eğitim konusunda hiçbir fedakârlıktan kaçınmadılar. Çok cömert davrandılar.
DURSUNALİ İNAN VEFA GECESİ
KTÜ Rektörü Sayın Prf Dr Hamdullah Çuvalcı beye ve Vefa gecesinin yapılmasına emeği geçenlere teşekkür ederiz.
Vefa İstanbul da sadece bir semt adı değildir.Elbette "Marifet iltifata tabidir".Ayakta iken ve hayatta iken değer vermek lâzımdır. Uzungöl'ün özellikle Gölbaşi mahallesi yukardaki yayla köyü olarak bilinen Demirkapı, Arpaözü, Çayıraba , Derindere köylülerini eski yılllarda zorunlu olarak çok misafir ettiler. O insanlar onlara çok dua etti. Allahu Teala bol hazinesinden onlara daha çok verdi.Aralarında ileri seviyede dostluklar oluştu. Sabah kalabalık gördükleri yolculara: Gitmeyin kalalım derlermiş.Ama ikindi vakti ve sonrası gördüklerine ise çok vakit var gidersiniz derlermiş. Büyüklerimiz bu ve benzeri anektotlar anlatırlar.
Otelciliği ve Turizmi o zaman bizim büyüklerimizi çok misafir ederek bir anlamda öğrendiniz diye aramızda şakalaşırız. Önce eşini, sonra Oğlu Mehmet'i ve kızı Aysel kutluyoruz.
Atalarımız derki; "Oğul babayı geçemez ise ikiside başarısız demektir."-Çaykara'nın yolunun duble yol çalışmasının başlamış olması, yıllar önce yapılan standart asfalt Uzungöl yolu, hatta yukarıya doğru Demirkapı , Arpaözü yolunun Arnavut taşı,taş parke yol yapılmış ise Dursunali İnan abinin Turizme katkısı sayesinde olmuştur diyebiliriz. Sadece Trabzon'un değil, Karadeniz turizmine, Ülke turizmine çok önemli katkıları olmuştur. Zenginleştikçe mütevaziliğini değişmedi.Çeketi bile hemen hemen aynı.Şatavattan uzak bir yaşam tarzını seçti.Hep yenilik peşinde koşarak, kazandığı parayı son bir kaç yıl öncesine kadar Uzungöl'e yatırdı.Turizm uğruna küçük bir ihmalinden dolayı Of Cezaevinde 4 ay hapis bile yattı. Bir anlamdaTurizm adına ilk ve tek bedel ödeyen o oldu.
Türkiye'den ve Dünyanın birçok yerinden siyasetçi, bürokrat, basın mensubu ağırladı. Beklentisiz misafir etti.Şerah köyünü bir efsaneye dönüştürdü.Kültürel mirası ölümsüz kılmak için kadim değerlerimizi harmanlayıp yeni bir ufuk çizerek Müze yaptı.Mevlanın dediği gibi; "Kamil odur ki dünyaya gelen bırakmalı bir eser,eseri olmayanın yerinde yeller eser"Dursun Ali İnan bir çılgın Türk olarakda tanımlayabiliriz.Günümüz kara Elması taşkömürü 1848 yılında Zonguldak 'ta bulan Uzun Mehmet Zonguldak ilinin kaderini nasıl değiştirdi ise,,çayın babası olarak bilinen Zihni Derin, 1924 yılında görevli gittiği Batum'dan getirdiği bir bavul dolusu çay tohumu ile başta Rize olmak üzere çevre illerin kaderini nasıl değiştirmiş ise, Dursun Ali İnan beyde 1974 de başlattığı Turizm girişimi hikayesi bölgenin kaderini değiştirdiği bir gerçektir.
Benim mahallem olan 15 km yukarda Demirkapı halkı gurbete gitmekten kurtardı. Geçen yıl 4 dönüm yer 6 milyona satıldı.(Bugünkü değeri 7.5 milyon) Araziler değerlendi.Bildiğiniz üzere kömürü bulan Uzun Mehmet'in Zongulaak' ta büstünü yapmaya niyetlenmişler. Resmini bulamadıkları için Büstünü yapamamışlar.
Çok şükür Dursunali İnan beyin çok sayıda resmi var elimizde.Dursunali bey sağlığında belki istemez ama, Şimdi olmazsa bile gelecek nesil insanımızın büstünü mutlaka yapacağından eminim.Çoktan bunu haketi bile.Allah sağlıklı uzun ömürler versin......